.

Çok değerli Büyüğüm size bir şey sormak istiyorum.

Efendim bir süredir işsizim. Yakın akrabalarımdan bu konu ile ilgili imalı sözler duyyorum ve üzüldüm Çünkü bu sözü bana söyleyen kişide işsiz. Yani anlaamıyorum neden birbirimizi üzmek için açık arıyoruz. Anlayamıyorum. Neyse umarım hepimize hayırlı güzel bir iş imkanı verir Rabbim. Bile bile bizi üzmeye çalışan insanlara tepkimiz ne olmalı.

Ne olur hayır dualarınızı esirgemeyin. Size layık evlad olmaya çalışan bir kızınızım. Saygılarımla

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın "Çığlık",

Kıymetli yavrum, önce kendisi işsiz olduğu halde senin işsizliğinle alay eden insanlar alçaktır, şerefsizdir, namussuzdur. Bunlara verilecek en güzel cevap 1-) kendine ev içinde bir iş bulup (börek, kurabiye, poğaça yapmak) götürüp işyerlerinde, pazarlarda satmaktır. 2-) Su böreği, mantı, dolma türleri gibi çeşitli beceriler edinip evlere giderek onları yapmaktır.

Değerli yavrum, ben işsiz kavramını kabul edemiyorum. Çalışmak demek ille bir devlet dairesinde, bir fabrikada çalışmak mı demektir? İnsanlar pekala söke söke, yırta yırta ekmeklerini kazanabilirler. Biz yeni evlendiğimiz zaman bir limoncu babamız vardı, seksen yaşında. Kapıyı çalar, "lemon" derdi. Son derece tatlı, sevimli bir kimseydi. İhtiyacımız olsun olmasın, ondan limon alırdık. Pekala ekmeğini çıkarırdı. Yine seksen yaşında hanımlar gördüm. Yerine göre bir bankaya, bir devlet dairesine gidiyorlar, gözleme satıyorlardı. Kapış kapış gidiyordu.

Ne olur yavrum, şu işsizim demek uancından, ayıbından, miskinliğinden, mezelletinden kendimizi kurtaralım. Söke söke ekmeğimizi kazanalım. O zaman o şerefsiz insanların da ağzını kapatmış oluruz.

Diyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan Efendi Hz.

Aziz Ruhları Şad Olsun.