Sayın Sabri Tandoğan Beyefendi,
Bir araştırmaya göre ortalama bir evde yetişen bir kişi 18'ine basmadan 148.000 kere "hayır" kelimesini veya neyi yapmayacağını duyuyormuş. Aynı kişinin bu süre zarfında işittigi "evet" kelimesi veya olumlu kelimelerin sayısı cok daha azmış. Olumsuz 148.000 tekrarlama sayısı bilinçaltımızda bir programlama sağlıyor ve programlama da tüm davranışlarımızı etkiliyormuş.
Hayatta elde ettiğimiz sonuçlar davranışlarımızdan kaynaklanıyor. Davranışlarımızı ise düşüncelerimiz belirliyor. Düsüncelerimizi ise inançlarımız, inançlarımızı da bilinçaltımızda çalışan programlar belirliyor. Programlar da bilinçaltımızda tekrarlarla oluyor. Yani her şey bilinçaltındaki programlara bağlı.
Yine bir araştırmaya göre düşüncelerimizin %90'i tekrar eden düsünceler, yani tekrar eden bir kayıt gibiler. Ve bu düşüncelerin %75'inden fazlası da negatif düşüncelermiş. Tekrar eden bu düsünceler programları daha güçlendiriyor.Eğer olumsuz düşüncelere sahipsek bu programlar bizim hayata ve insanlara bakışımızı ve davranışlarımızı daha negatif yapıyor. Eğer olumlu düşüncelere sahipsek pozitif davranışlarımız ve düşüncelerimiz daha güçleniyor. Bilincaltımız aynı bilgisayar programı gibi hangi program konulursa ona göre çalışıyor.
Bununla da kalmıyor bilinçaltımız bizimle ilgili herşeyi kontrol ediyor. Otonom sinir sistemini, hormonları, bağışıklık sistemini bilinçaltımız kontrol ediyor. Kendimize sürekli ben beceriksizim, bitkinim, hastayım, güçsüzüm, yorgunum, mutsuzum gibi olumsuz programlar yüklüyorsak, bilincaltımız da hormonları ve tüm sistemleri otomatik çalıştırıyor ve bizim bu olumsuz programlara göre hissetmemizi ve hareket etmemizi sağlıyor.
Peki kendimizi pozitif , daha sağlıklı ve mutlu bir hayat için nasıl programlayacağız?
Düşüncelerimizin negatif programlama alışkanlıklardan hemen kurtulması kolay değil çünkü bunu ömür boyunca biz oluşturduk. Dolayısıyla negatif düşüncelerden ancak kendimizi daha önce programladığınız gibi pozitifi sürekli tekrar ederek kurtulabiliriz. Bunun için kendimizi negatif düşüncelere yol açan her türlü eski alışkanlıklardan ve çevreden kurtarmamız gerekiyor. Okuduğumuz kitaplar, gazeteler, seyrettiğimiz filmler, konuştuğumuz insanlar aslında farkında olmadan bizleri programlayan kaynaklardır. Bu kaynaklardan kendinizi kurtaracak,sizin icin pozitif olanı bulacak ve ardından bu yeni pozitif yol sizin bir parçanız haline gelinceye kadar emek vereceksiniz. Ve işe yaradığını gördükce kendinizi daha iyi hissedecek, daha mutlu ve sağlıklı bir hayatınız olacaktır. Negatif düşünceleriniz az da olsa her zaman var olabilir ancak bunun sadece bir program olduğunu ve geçmişten kalan alışkanlıklarınızdan kaynaklandığını bileceksiniz.
Hayat ne pozitiftir, ne negatif. Biz hayatı nasıl görmek istiyorsak öyle görürüz.
Sevgi ve saygılarımı sunar, esenlikler dilerim
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Efendim, o kadar kıymetli bir mail göndermişsiniz ki mümkün olsa da bunu yedi milyar insana ulaştırabilsek. Bizim sitemizin mensuplarından rica ediyorum, lütfen bu mailin çıktısını alsınlar ve onu her gün tekrar tekrar okusunlar. Bir nevi hayatın, yaşamanın, varoluşun özeti gibi. Şöyle de diyebiliriz: İnsan ne düşünüyorsa odur. Peygamber Efendimizin “Ya hayır söyle yahut sus” Hadis-i Şerifi kainatın belki en önemli sözüdür. Bir tek bu hadisi düşünenler ve yaşayanlar velayet makamına kadar ulaşabilirler. Benim çocukluğumda mahallemizde bir bakkal Hacı Efendi vardı. Ağzından hiçbir zaman negatif bir kelime çıkmazdı. İstenen bir mal için yok kelimesini kullanmaz, “yakında gelecek” derdi. Rahmetli, annemin de ağzından bir tek kere negatif bir söz çıkmadı. Bir atasözü ne kadar anlamlıdır: “Hayır söyle işine, hayır gelsin başına” derler. Hepimiz bu konuda fevkalade dikkatli olmak zorundayız. Düşünürken, konuşurken yazarken daima müspetten yana olmalıyız.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Himmetleri Üzerimize Olsun.
Geri Dön