Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sabri Baba ile Aşk konulu bir sohbet.
Gönderen : Sabri Babadan
Tarih : 7/26/2016 9:02:26 AM


.


Sabri Baba: Bugün bazı insanların aklına aşk denilice sadece seks geliyor. Onlar kendi şehvetlerine aşk ismini veriyorlar. Oysa şehvetten aşka çok uzun yol vardır.
Bazı insanlar yaptıkları hayırlar ve iyiliklerle aşka ulaşıyorlar, bazılarına ise aşk doğuştan veriliyor. Mesela ben beş yaşındayken bana verilen beş kuruş harçlıkla kitapçıya gittim, Yunus Emre divanını satın aldım. Bu nasıl oluyor. Bu verilmiş bir aşk değilse nedir?



Soru: Efendim, artık siz mi Yunus’a aşıktınız, yoksa Yunus mu size?


Sabri Baba: Ha, orasını bilemem ama var bir şey.


Hiçbir erkek velinin ayağına Kabe gelmedi. Rabia Sultanda öyle bir aşk vardı ki Kabe ona geldi. Rabia Sultan tasavvufa aşkı getirdi.


Maalesef bizim çocukluğumuzda bile ödü kopardı anne babaların çocuğumuz aşk romanı okuyor diye. Gayet tabi okuyacak. Aşk olmadan şu bir bardak suyu bile içemez insan. Eğer hayattan aşkı çıkarırsak hayatın ne anlamı kalır. Namazı namaz yapan aşktır. Namazdan aşk çıkarsa geriye Münir Bey’in söylediği gibi İsveç cimnastiği kalır. Keşke öyle bir yaşama üslubu içinde olsak ki içtiğimiz bir bardak suyu aşkla içebilsek, telefona cevap verirken aşkla alo diyebilsek, secde ederken aşkla edebilsek. Hayat=Aşk’tır. Aşkı çıkarırsak geriye sadece birtakım ritüeller kalıyor. Ben yaptım oldu… Bir gün camiden çıkmıştım biri dedi ki “Ben cennete gitmeyeceğim de kim gidecek?” “Ne o arkadaş” dedim, “cennetin bekçisiyle anlaşmamı yaptın?” Dedi ki “Ben çocukluğumdan beri namaz kılarım, her ibadetimi yaparım.” Ben de dedim ki “Onların kabul edildiğini nereden biliyorsun, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?”


Önemli olan o aşkı yaşayabilmek. Nerede? Her yerde. Yemek yerken bile onu her lokmasıyla aşkla yemek lazım.


Babamın ilk hanımı yemeği çatalının ucuyla iteleye iteleye yermiş. Babamsa her konuda olduğu gibi yemeğini de aşkla yerdi, onun bu halinden rahatsız olurmuş. Sonra o hanım doğum yaparken ölmüş. Babam annemle evlenmek istediğinde annemin nasıl yemek yediğini merak ediyormuş. Çünkü ilk hanımının bu konudaki hali çok rahatsız ediyormuş babamı. Babam evlenme teklif etmeden önce annemi takip edermiş, bir gün annem babasıyla lokantaya gidince o da yakın bir masaya oturmuş, bakmış annem malı götürüyor, tamam demiş oldu bu iş. Ben de Rana Hanım’a evlenme teklif etmeden önce ona birlikte balık yemeyi teklif ettim. Rana Hanım kaptan kızı idi, balığı çok sevdiğini biliyordum. O gün işyerine evde balık hazırlayıp getirdim. Rana Hanım da helva ekmek getirmiş. Öğle tatilinde arkadaşları postaladım. Balığı açtım. Rana Hanım balığa iştahla bir saldırdı. Ben de tabi babasının oğlu, oldu bu iş dedim. Hayatın bir alanında aşk dolu olmayan, yaptığı işin heyecanını içinde duymayan bir insan genel olarak da hayatına bir şeyler katamayan, etrafına bir güzellik götüremeyen insandır. Aşk ve imanın olmadığı yerde hiçbir şey olmuyor. Her şey anlamını kaybediyor. (Temmuz 2014)


SABRİ BABA-AZİZ RUHUN ŞAD OLSUN MEKANIN NUR OLSUN


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]