Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Dünya tarlasına ne ekiyorsan...
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 10/31/2022 1:24:25 AM


.
DÜNYA TARLASINA NE EKTİĞİNE DİKKAT ET
Sabri Baba'dan Mektup

Kıymetli yavrum,

Kendisine su veren padişaha yaşlı derviş “Ben gençliğimde yaşlılara yardımcı olmasaydım, yaşlandığım zaman bir padi­şahın elinden su içebilir miydim?” demiş.

Seven sevilir, sayan sayılır. Takdir eden, takdir görür. Akıl, göz gibidir. Kalp tasfiye edilmeden ahlâk değişmez. Tasfiyenin şartı, beni hangi şey Allah’tan alıkoyuyor diye murakabe et­mektir.

Aşk ile yoğrulan yüzü, hiçbir ayna çirkin gösteremez. Kalp kıranın kısası Allah kılıcı ile yapılır. “Ah” anahtarı ile açılamayacak kapı yoktur. Gözü yerde olanın gönlü âsumana çıkar.

Biz bu dünyaya yontulmaya, adam olmaya geldik. Edep, insanlık, efendilik öğrenmeye geldik. Anamızdan doğduğumuz gibi ölmeye geldik. Fıtratını bozmadan Hakk’a göçenler, ne güzel insanlardır.
Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır. Ârif nazarında, ezel ile ebedin farkı yoktur. Derd-i aşk ile ölmek, hazret-i insanın hayatının mânâsıdır. Allah ile konuşmak isteyen bir an ondan gafil olmamalı...
Kâinatın Efendisi, “Allah’ım, beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma” buyuruyor. Şüphesiz nefis, kötülüğü emredicidir. Kendi çalışman kâfi gelmez. Allah’tan Tevfik dilen. Gönül âlemi gam ile kirlenir, tövbe ile temizlenir. Bütün güzellikler, incelikler bu âlemin cefasında gizlenmiştir. Ne güzel anlatılır bir ilâhide:

“Güzel âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi?
Bu bir rıza lokmasıdır, yiyemezsin demedim mi?”

Kandilin resmi ışık vermez, kandilin kendi olmak lâzımdır. Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzerler; ferahlık ve lezzet verirler. Söz gümüşse, sükût altındır. Pey­gamberimiz, “Ya hayır söyle yahut sus” buyuruyor. Ya sükût etmeli, ya da sükûttan daha güzel söz söylemelidir. Tevhide boyun eğen kimsede senlik benlik kalmaz. Senlik benlik gidince rezillik de gider. Nefis zindanından çık, gönül sarayına sultan ol. Ne duruyorsun, elinden tutan mı var? Bugüne kadar hayattan, insanlardan, toplumdan hep şikâyet ettin. Peki, eline ne geçti? Neyi değiştirdin? Biraz da kendimizi değiştirsek. Fâni olanı bâki olana versek... Okuduklarımızı, öğrendiklerimizi günlük hayatı­mızda uygulasak...

Bir tek güzel hareket, bin güzel sözden ha­yırlıdır. Unutmayalım ki, şikâyet etmek, mütemadiyen şikâyet etmek, nefsin tekme atmasından başka nedir? Hak söze karşı incinmek, şekavet alâmetinden başka nedir? Aşk Kabe’sinin zemzemi gözyaşıdır. Ayağına batan dikeni, akrebin iğnesi ile çıkarmaya çalışma. Allah’ı tam bilen, her şeyi O’ndan bilir. Ömrün bereketi güzel ameldedir. Kalbin devâsı kazaya rıza göstermektedir.

Bu âlemde gelip geçici bir yolcu, bir garip misafiriz. Unut­mayalım.
İnsanın benimdir diyebileceği nesi var? Hiçbir şeyi... İnsanın haberi olmadan pürüzlerini temizleyen, kirlerini gideren gönül dostları vardır. Uyanık ol. Tanımaya çalış. Şu gökkubbenin altında Allah’ın nice gizli velîleri vardır. Biraz uyuduktan sonra gece kalk, namaz kıl, zikir yap, tefekkür et. Geceleri nice ker­vanlar geçer. Agâh ol. Belli olmaz belki bir an gelir, seni de o kervana alırlar.

Selam, saygı ve sevgi ile.

Sabri Tandoğan

Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]