Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İlk sohbet notu-15.8.2022. Görenedir gören...
Gönderen : Sabri Babadan Sohbet
Tarih : 8/15/2022 2:13:46 PM


.
MUHTEREM SABRİ TANDOĞAN BÜYÜĞÜMÜZÜN ÇARŞAMBA SOHBETLERİNDEN İLK DEFA YAYINLANAN NOTLAR

“MÜSAADE EDİN GÜLLERİM SİZİ GÖRSÜN”

Tarih: Ağustos 2002

Muhterem Sabri Tandoğan Büyüğümüzün toplu sohbetinin bu bölümünde Emre Bey söz alıyor ve anlatıyor:

Emre Bey:

Efendim,
Geçen gün bir arkadaşımla sohbet sevgiden açıldı. Yaptığımız her hatanın sevgisizlikten olduğunu söylemiştiniz bir sohbetinizde. Ben arkadaşımla konuşurken bir anda ne yaşadığımı sorguladım ve kalabalık arasında ne kadar yalnız olduğumu hissettim. Arkadaşım sandığım insanlarla, benim onlarla, onların benle vakit öldürdüğümüzü de anladım. Arkadaş bulamazsam o anda satranç oynamaya giderdim. Ama bu sosyal faaliyetler adı altında sürekli kendimi ve çevremi kandırdığımı, boş vakit öldürdüğümü anladım.

Yaptığım birçok hatanın boşlukta kalmaktan olduğunu anladım. Sevgiler karşılıksız olmalı diye konuşurken ne kadar karşılıksız olursa diye sorguladım. O anda gözüm arkadaşımın oturduğu sandalyeye takıldı. Bu sandalye soğukta kaldım demiyor, üstüne oturanın ağırlığından ya da külfetinden şikayet etmiyor. İnsana hizmet verdim diye böbürlenmiyor, başa kakmıyor, hiç sızlanmadan bizlere hizmet vermeye devam ediyor. İşte böyle bir sevgi olmalı diye düşündüm. İnsan hayatında böyle bir sevgi bulabilse ya da birine sunabilse her şey kurtulur, herkes mutlu olurdu. Bu sanırım çok üst mertebelerde olan bir sevgi boyutu olsa gerek.

Mesela ben bazen eşyaların bize daha dost olduklarını düşünüyorum. Tesbih çektikten sonra tesbihime teşekkür etmek istiyorum. Namaza giderken “Hadi gel seninle cumaya gidelim” diyorum. O da bende geliyor. İtiraz yok, memnuniyetsizlik yok. Bilmiyorum insan dışında o kadar çok dostumuz var ki benim biraz kafam karıştı. İnsan mı dost, eşya mı, dost yalnız Allah mı, kim dost, nedir dost, kimdir… Doğrusu kafam karıştı benim.

Sabri Tandoğan Hz: (Muhterem Büyüğümüz soruyu cevaplıyor:)
**************************************************************************

İtalya'da halen yaşayan Ayakkabıcılık yapan bir adam varmış İtalya'da dericilik alanında bir numara Aslında onlar işin sırrını Osmanlılardan öğrenmişler. Deri köpek pisliği içinde bir yıl bekletilince pamuk gibi yumuşacık olurmuş. Dünyada şimdi deriyi bu şekilde terbiye eden tek ülke İtalya ve bu yüzden İtalya'ya dünya kadar döviz giriyor.

Bu adam ayakkabı kırallarından biriymiş ve ikinci özelliği ve merakı gül imiş. Çok zengin olduğu için dünyanın her tarafından en güzel gülleri getirtmiş ve muhteşem bir gül bahçesi sahibi olmuş Floransa'da. Çok beğendiği, takdir ettiği özel dostlarını ve bazı dünya çapında sanatçıları gül bahçesine davet eder, onları ağırlar, güllere bakarak çay ikram edermiş.

Bir gün mağazasına bir hanım gelir. İtalya'nın en meşhur ayakkabıcısı olmasına rağmen adam tir tir titremeye başlar. Hanım, fizik olarak harikulade güzel birisidir fakat kadının nasıl özelliği onun asaleti, inceliği, zarafeti, kibarlığı, kültürü, görgüsüdür. Adam kadına hayran olur. Kadın da daha öncelerden onun gül bahçesinin şöhretini duymuş adamdan rica ediyor:

“Müsadeniz olursa sizin güllerinizi görmek istiyorum.” diyor. Adam hayran hayran kadına bakıyor ve “Efendim, siz müsaade edin de güllerim sizi görsün.”

Bu beni çok etkiledi. Önemli olan hayatla canlı bir diyalog kurabilmek, günün modası olan siyasi, ekonomik, sosyal düşüncelerin dışına çıkıp insan olarak, bir müstakbel "hazreti insan" olmaya çalışan biri olarak güzellikleri incelikleri görmeye, algılamaya çalışmak… Bunu yapabilenlere ne mutlu…

Şunu unutmayalım yavrum, her an bir mucize içindeyiz ama eskiler ne demiş:

“Görenedir görene
Köre nedir köre ne…”

İş görebilmekte yavrum…

Sabri Tandoğan Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.
NOT: BU SOHBET NOTU YAPILDIĞI GÜNDEN İTİBAREN İLK DEFA BUGÜN SAYFAMIZDA YAYINLANMIŞTIR.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]