--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın "Gönül Yolcusu",

Kıymetli yavrum,

1. Bir söz vardır, düştüğün yerden hemen kalkacaksın, ama bir avuç toprakla kalkacaksın. Bunun manası yaşadığımız acı olayların hepsinden bir ders çıkarabilmek ve hiçbir şey olmamış gibi sıfır kilometreden hayata yeniden başlayabilmek. Bir şair bu duyguyu şöyle anlatıyor:

"Yeniden başlasak, yeniden aşka

Hiçbir şey olmamış gibi yeniden"

2. Her an dikkatimizi uyanık bulundurmak, her an bir güzelliği yaşamak. Mesela otobüste, yolda gidiyoruz, gördüğümüz bir ağacın, bir çiçeğin, bir bulutun, bir manzaranın güzelliğini hafızamıza nakşedebilmek. O güzelliği yaşamak... Mesela yolda gidiyoruz, iki kişi yanımızdan geçerken konuşuyorlar, biri çok güzel bir söz söyledi. Hemen yanımızdan bir kağıt kalem çıkarıp o güzel sözü yazabilmek. Çünkü her an yeni bir güzellik tecellisiyle karşı karşıyayız. O güzelliği hiç unutmamak.

Bir gün Danıştay'dan çıktım, Kızılay'a Sakarya Caddesine gidiyorum. Önümde giden beş altı yaşlarında iki kız çocuğu aralarında konuşuyorlar. Biri öbürüne dedi ki "Dostum beni arasın da acı fındıkla arasın." Hemen cebimden kağıt kalem çıkardım, bu sözü yazdım. Kime söylediysem hayran oldu. Onlar da kağıt kalem çıkarıp yazdılar. Rahmetli ordinaryus profesör Sühely Ünver derdi ki "Daima yanınızda küçük bir defter ve bir kalem bulundurun. Yolda giderken, çarşıda alış veriş yaparken, dolmuşta, otobüste birinden güzel bir söz işitmişken hemen defter kalemi çıkarıp onu not etmeli ve bunu bir itiyat haline getirmeli.

3. Değerli yavrum, bu iş peşin hüküm taşıyarak olmaz. Çünkü her an yepyeni, muhteşem tecelliler karşısında bulunuyoruz. Önemli olan o yakaladığımız güzellikleri hafızamıza, defterimize alabilmek. Sonra o güzellikleri yaşamak, düşünmek, tekrar tekrar düşünmek. Bir güzellik bir kez yaşanır ama bin kez tekrarlanır. Yani her an bir güzellik avcısı olmak...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.