Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Acaba hayatın güzelliklerinin farkında mıyız?
Gönderen : "Nisan"
Tarih : 2/19/2017 1:26:42 AM


.


Kıymetli Hocam,



 


Bu güzel günde size ve bütün gönül dostlarına sağlık huzur ve afiyetler diliyorum. Bizlere ayırdığınız zamanlar ve nasihatler için sonsuz teşekkürler. Gönül sohbetlerini her fırsatta okuyorum ve okudukça hayatın daha evvel farkına varamadığım güzelliklerinin farkına varıyorum size ne kadar teşekkür etsem az Allah sizde razı olsun. Bu vesile ile bizleri düşünmeye, görmeye ve işitmeye sevkeden güzel bir yazıyı paylaşmak istiyor, sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum.



 


"Adamın biri Washington metro istasyonunda yere çömelir ve kemanını çalmaya baslar; soğuk bir ocak ayı sabahıdır. 45 dakika boyuca 6 Bach çalar. Çogu insanın ise gitmek için hareketlendiği bu yoğun saat süresince 1100 kişinin istasyonun içinden geçtiği hesaplanır. Üç dakika geçer orta yaslı bir adam müzisyenin çaldıgını farkeder. Yavaşlar, bir kaç saniyeliğine durur ve sonrasında aceleyle ilerler. Bir dakika sonra kemancı ilk bir dolarlık bahşişini alır; bir bayan parayı kemancının önüne geçerken atmış ve hiç durmadan yoluna devam etmiştir. Bir kaç dakika sonra birisi dinlemek için duvara yaslanır saatine bakar ve tekrar yürümeye baslar. Besbelli adam işine geç kalmıştır. En çok dikkat eden ise üç yaşında bir çocuktur. Annesi alelacele çekiştirirken kendisini durup kemancıya bakar. Sonunda annesi kuvvetlice çekiştirir çocuğu ve çocuk sürekli arkasına bakarak yürümeye başlar.Bu olay diğer bir çok çocuk tarafından tekrarlanır,fakat istisnasız tüm ebeveynler çocuklarını yürümeye devam etmeye zorlar. Kemancının 45 dakikalık gösterisi boyunca sadece 6 kisi durup bir süre bekler. 20 kisi kendisine para verir, sonra yine normal bir şekilde yürümeye devam ederler. 32 dolar toplar kemancı. Gösterisi bitipte etrafa sessizlik hakim olduğunda hiç kimse farketmez bile.Kimse alkışlamaz yada tanımaz. Kimse az önce dünyada yazılan eserler arasındaki en eşsiz parcayi 3.5 milyon dolar değerindeki kemanıyla çalan bu kişinin dünyanın en yetenekli müzisyenlerinden Joshua Bell olduğunun farkına varmaz. Bu olaydan iki gün önce biletlerinin ortalama 100 dolar olduğu konserin biletleri yok satmıştır. Bu gerçek bir hikayedir. Joshua Bell in bu metro istasyonunda kimliği belirsiz bir şekilde verdiği konser Washinton Post tarafından algılama,zevk ve insanların önceliklerini kapsayan sosyal arastırmanın bir parçası olarak tertip edilmiştir.



 


Özet olarak : Ortak bir çevrede, uygunsuz bir zamanda güzelligi algılayabiliyormuyuz? Durupta bunu takdir ediyormuyuz? Bir yeteneği beklenmedik bir içerikte tanımlayabiliyormuyuz? Bu araştırmadan edinilecek muhtemel sonuçlardan biri şudur : Eğer dünyanın en ünlü müzisyenlerinden birinin dünyada yazılan en iyi eserlerden birini çalarken onu durupta dinleyecek bir dakikamız bile yoksa, acaba daha neler kaçırıyoruz hayatta?

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]