|
Konu : Sevginin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur.
Gönderen :
Özgür Ozan
Tarih :
9/26/2016 2:36:38 PM
.
Efendim selamun aleykum..
Benim evimde beslediğim kedim var.. Ortalama ayda 6 gün kadar kızgınlık devresi geçiriyor. Çiftleştirme imkanımız da malesef yok.. Bu şekilde kediye de eziyet oluyor gibi. Kedimi sokağa da bırakamam, dışarı da yaşayamayacağını biliyorum (zaten kesinlikle bırakmak da istemiyorum)..kısırlaştırmak da istemiyorum fakat EN DOĞRUSU NEYSE ONU YAPMAK İSTİYORUM..KISIRLAŞTIRMAK CAİZ MİDİR EFENDİM? SİZ NE TAVSİYE EDERSİNİZ?
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, meselenin ortaya konuşu beni hayli düşündürdü. Biz bu şekilde okuduk. Kedinin çiftleşme dönemi yılda bir kere gelir. Genellikle olay mart ayında cereyan eder. Kedi neslinin devamı için bir dönem kedi o duyguları yoğun bir şekilde yaşar. On, on beş gün içinde o dönem geçer, bir yıl daha beklenir. Biz, böyle okuduk, böyle öğrendik. Bu süre içinde bulunduğunuz çevrede bir veteriner fakültesi varsa veya bir veteriner varsa onlara danışılabilir. Yalnız, bu olayın her ayın bir haftasına rastlamasını doğrusu ben anlayamadım. Acaba, hayvanın bir rahatsızlığı var da yanlış mı teşhis konuyor, yahut, hayvan daimi kapalı kalmaktan sıkılıyor da gezmek, dolaşmak mı istiyor? Üzerinde düşünülmesi gereken durumlar. Acaba hayvan ev içinde sevgi ve ilgi görmüyor mu? Hayatın, temel ögesi sevilmek ve ilgi görmektir. Bu insanlar için de hayvanlar için de bitkiler için de, hatta bana sorarsanız eşya için de böyledir. Kediler son derece hassas, çok ince düşünceli, narin mahluklar. Bir arkadaşım söylemişti, Afrika menekşesi demişti eğer bulunduğu mekanda sevgi ve ilgi görmezse çiçek açmıyor. Onun üzerine ben de çevremde bu konuda incelemeler yaptım. Doğruluğunu tespit ettim. Aynı şey pekala hayvanlar içi de bahis konusu olabilir.
Acaba siz kedinize yeteri kadar sevgi ve ilgi gösteriyor musunuz? Yalnız onun karnını doyurmak yetmez ki, aslında hepimiz öyle değil miyiz? hepimiz biraz sevginin, biraz ilginin özlemi içine değil miyiz? Gülten Akın bir şiirinde
“Bir büyük oyun kardaş yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli, ya öldürmeli”
diyordu. Ben de aynen Gülten Akın gibi düşünüyorum. Eğer ben sevilmeyeceksem, aranmayacaksam, hatırım sorulmayacaksa yaşamak da istemem. Yaşamak fizyolojik varlığını idame ettirmek değildir ki! Var olmak, ancak sevmek ve sevilmekle mümkündür. İnsan, hayvan, bitki, eşya için de durum aynıdır. Çünkü yeryüzünde her zerre ayrı bir tecelliye mazhardır. Lütfen olaya bir de bu açıdan bakın. Teşhisinizde isabet olduğu kanaatinde değilim. Söyleyeceklerim bu kadar. Yeni maillerinizi bekler , selam sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|
Geri Dön