Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sözü ile değil işi ile örnek olana uy.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 7/22/2016 12:56:38 PM


.


Kıymetli yavrum,
“Sözü ile öğüt verene uyma, davranışları ile, yaşantısı ile, yaşama üslûbu ile, efendiliği, inceliği, zarafeti ile, sessiz, sözsüz, harfsiz örnek olana uy.” diyor mânâ yolunun büyükleri. Yol öylesine ince, öylesine derin ki… Bazen en güzel cevap, cevap vermemek oluyor. Anlamlı bir sessizlik içinde, edeple, zarafetle başın öne eğilmesi, yerine göre ciltlerle kitaptan daha etkili oluyor. Fiili ile örnek olanlar ne güzel insanlardır. Tek istisna olmadan hepimizin her an güzel örneklere ne kadar çok ihtiyacımız var ki. Farkında olalım veya olmayalım, hepimiz bunun susuzluğu içindeyiz. Karşısında edepli bir insan görmeyenlerin kafalarında, ne kadar okurlarsa okusunlar, edep kavramı teşekkül edemez. Zarif bir insanla oturmayan, çay içip sohbet etmeyen bir insanın nazarında, zârâfet sadece soyut bir kelimedir.
Çocukluğumu düşünüyorum: Bir bakkal Hâfız Efendi vardı. Hâfız Efendi, kendisi temiz, dükkanı temiz pırıl pırıl bir insandı. Ondan alışveriş etmek beni çok mutlu ederdi. Adeta ona gitmek için bahane arardım. Onunla iki kelime konuşmak, onun tertemiz bakışlarına muhatap olmak ne büyük zevkler ve heyecanlar verirdi bana… Boş kalınca daima Kur’an-ı Kerim meâli okurdu. Güzel bir peynir sofraya getirilince, ev sahibine: “Hâfız Efendiden mi aldın?” denirdi.
İşte Ermenek’te, Süfas Camiinin imamı, Ömer Efendi Hoca… Kendi ortamına, zamanına göre en temiz, en güzel giyinirdi. Hayatımda onun kadar güzel abdest alan bir kimse görmedim. Yumuşak, etkili, ton sanatının bütün inceliklerini yansıtan sesiyle harikulade güzel namaz kıldırırdı. Camiden çıkarken herkeste bir hoş, bir güzel hâl olurdu. İnsanın içi sevgiyle, saygıyla, edeple dolardı. Artık dışarıda daha güzel bir hayat bizi beklerdi. Ağaçlar daha yeşildi. Gökyüzü daha maviydi. İnsanlar, bütün insanlar, elleri öpülesi güzel insanlar dışarıda bizi beklerdi. Ardı arkası kesilmeyen sorularımla, “Efendim,” derdim, “müsaade eder misiniz?” Tebessüm eder, “Buyurun yavrum.” derdi. Sabahın ilk ışıkları gibiydi gülüşü. Bir gün sormuştum: "Kiminle dost olayım? Kiminle arkadaşlık edeyim? Ölçüsü nedir?” “Yavrum,” demişti, “kiminle dost olursan ol, bir şeye dikkat et. O şahıstan ayrıldıktan sonra kalbine danış. Nasıl bir hâl içresin. O şahsın sosyal, ekonomik durumu, içinde bulunduğu makam, rütbe önemli değil. Bir ferahlık duyuyor musun, için sevgiyle, saygıyla, edeple çalışmak, yardım etmek, hizmet etmek duyguları ile doluyor mu? İşte o şahıs kim olursa olsun, onda hayır vardır. Dostluğuna devam et. Aksi oluyorsa; o şahıstan ayrılınca için kinle, nefretle dolmuşsa, yüzündeki ilâhî tebessüm sönmüşse, karanlık duygular, olumsuzluklar kalbine hâkim olmuşsa, kim olursa olsun, o şahısla sohbette hayır yoktur…
Geceleri sık sık sohbet toplantılarına çağırırlar. Gelirler, alırlar. Çaylar içilir, çeşitli sorular sorulur. Ayrılmadan önce “Arkadaşlar,” derim, Ömer Efendimizin getirdiği ölçüleri anlatır, “lütfen anlattıklarım içinde bende görmediğiniz, görüp de söyleyemediğiniz ne varsa, Allah rızası için buyurun söyleyin. Siz şunu şunu söylediniz ama günlük hayatınızda yaşamıyorsunuz, deyin. Önemli olan sadece söylemek, yazmak değil onu yaşamak, uygulamak. Sözü ile değil, fiili ile örnek olanlara uyun." derim. "Sonra," derim, "kiminle dost olayım sorusuna Ömer Efendimizin cevabını lütfen bana da uygulayın. Eğer konuşmalarım ve yazılarım sizde iyi, hoş, güzel bir etki uyandırmıyorsa, sizi daha iyi, daha gayretli bir insan olmaya götürmüyorsa daha çok hizmet etmek için sizde bir aşk uyandırmıyorsa ne olur beni bir daha ne dinleyin, ne okuyun… Boşuna zaman harcamayın. Zaman çok kıymetli, altından daha kıymetli. Harcanan, kaybolan altın tekrar yerine konulabilir, ama zamanı koyamazsınız. Tek amacım, karınca kararınca sizlere faydalı olabilmek. Yaşım ilerlemiş, Allah devlete millete zeval vermesin, aldığım maaş ay sonuna kadar ihtiyaçlarıma yetiyor. Zaten son derece basit, mütevâzi, kendi halinde bir yaşantım var. Ne paraya, ne şöhrete hayatımın hiçbir döneminde itibar etmedim. İstirham ediyorum eğer yazılarım ve konuşmalarım sizlere faydalı olmuyorsa lütfen bildirin, derhal keseyim. Sizleri sevmekten, sizlere faydalı olmaktan başka –Allah şahittir- hiçbir düşüncem yok…
Selam, saygı ve sevgi ile.



Sabri Tandoğan


Aziz Ruhları İçin Fatihalarla...
Himmetleri Üzerimize Olsun

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]