Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Küçük ihmaller büyük zararlara neden olurlar.
Gönderen : Sabri Babadan Selam
Tarih : 5/28/2016 9:47:41 AM


.



Kıymetli yavrum,





Her hadise, eğer ders alabilirsek, eğer ibret alabilirsek, bizim için bir ayna. Günlük hayatımızda çok kullandığımız bir kelime var: Tesadüf. Tesadüf aşağı, tesadüf yukarı, ama hep tesadüf. Aslına bakacak olursak, hayatta bir tek tesadüf var, o da lügatteki tesadüf kelimesi. Şimdi gençler ona “rastlantı” diyor. En ufak bir hadisenin bile arkasında bizi aylarca düşündürecek gerçekler gizli. İş onların dilinden anlamak. Onların gerçekçi olarak yorumunu yapabilmek. Japon dilinde küçük, önemsiz, basit, lalettayin kelimeleri yok. Her şey onlara göre önemli. Her şey onlara göre önemli. Hayati değerde. Japonya’da yere atılan bir sigara izmariti,bir kağıt parçası çok ağır cezaları gerektiriyor. Çünkü biliyorlar ki,insanlar kendi kapılarının önünü temiz tutarlarsa bütün şehir de temiz olur. Bizim ilkokulda okuma kitabımızda bir söz vardı. Onu bir ömür boyu unutamadım. Hep düşündüm. Hala da düşünüyorum: “Bir mıh,bir nal kaybettirir. Bir nal,bir at kaybettirir. Bir at bazen bir orduya savaş kaybettirir.” Küçük ihmaller,yerine göre bir şahsın, bir ailenin,bir müessesenin,bir ülkenin mahvına sebep olabiliyor. Toplum olarak çok kötü bir alışkanlığımız var. Hep bugünün işini yarına bırakıyoruz. Ertelemeye bayılıyoruz. Genellikle, elektrik ve telefon faturalarının son ödeme gününde, ödeme yapılan yerlerin önü mahşeri bir kalabalıkla dolar. Çünkü gelen faturaların ödenmesi, hep bir sonraki güne ertelenir. Bunu sadece ekonomik güçlüklerle izaha kalkmayalım. Bu, sadece kendini kandırmak olur. İnsanlar kendi kendilerini aldatmaya bayılıyorlar. Onun için Fikret :” İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak.” diyor. Bazen çoraptaki, küçücük bir delik zamanında tamiri yapılmazsa, bir süre sonra çorabı giyilemez hale getirir. Bazen işyerindeki küçücük bir ihmaliniz, yerine ve zamanına göre bizi ekmek paramızdan edebilir. Nice insanlar vardır. Bir hata yapmış, bir yakınını kırıp incitmiştir. Bu, ev halkından biri olabilir, bir arkadaşımız, bir komşumuz, bir meslektaşımız olabilir. Ne olur, yılar yılı onun ağırlığını sırtımızda taşıyıp bir eziklik içinde yaşayacağımıza, gitsek özür dilesek, af dilesek, o şahsın gönlünü alsak. Ama hep ihmal ederiz, erteleriz. Bugün yarın derken, öyle bir an gelir ki, artık özür dileyecek yüzümüz de kalmaz.


Selam, saygı ve sevgi ile.


Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Aziz Ruhuna ve Hakka Göçen Dost ve Yakınlarının Ruhlarına Fatihalarla



...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]