Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir hikmet okulu olarak kainata bakmak-2
Gönderen : Müzeyyen
Tarih : 10/1/2015 12:19:04 PM


.


 


Hazreti Mevlânâ şöyle buyurmuşlardır: "Bir insanda Allah'ın lanetinin belirtisi, Allah'ın lanetlediği insan her şeyi ters görür, Allah onun gönlünü haset, bencillik, kin ile doldurur. "


Bedeninin bütün zerreleri sana sesleniyorlar; diyorlar ki: "Sana ne oldu ? Bütün işittiğin, söylediğin sözler, boş sözler... O sözlerde dostluktan, Allah (C.C) sevgisinden hiç bahsedilmiyor..." Sen ezelde mana balından yediğin halde ne diye şu fani dünya mumunun etrafında pervane gibi döner durursun? Ne diye kanatlarını yakarsın? Bilmiyor musun sen, kendin  nurdansın, Hakk nurundansın; sen nârdan, şeytanın yaratıldığı ateşten değilsin. "(Hz.Mevlana)


Günümüz insanına baktığımızda kimi sahip olduğu imtihan nimetleriyle,  sarhoş kimi ise elde edemediklerinin hasretiyle mutsuz herkeste lüks ev tutkusu  Allahu Teâlâ'yı ve Allahu Teâlâ'nın nimetlerini görmekten , şükürden gafil bırakıyor. Gölge avcısı insan için  Hakkı  Düşünmeye dostluğa, sevgiye ve vefaya vakit yok.. Evlat anne babasını kardeş kardeşi bu koşturmaca da aramıyor halini sorup düşünmüyor.  Vefat edenlerin arkasından yapılan okumalarda olmasa insanlar birbirlerini görmeyecekler oraya da acele ve telaş içinde gelen insan yine bir acele ve telaş içinde orayı terk edip gidiyor .


   Hasan-ı Basri Hazretleri de şöyle buyurmuşlardır:  " Dünyanın ümitleri yalan, emelleri boş, saffeti bulanık, yaşayışı mihnet ve meşakkat doludur. Onu terk eden muvaffak olur. Dünyaya sarılan helâke gider. Aklı başında olanlar şu fani alemde ebediyet için çalışırlar. İşte ölüm anında ki yakin böyle kişiler içindir."


Yahya Bin Muaz Hazretleri de şöyle buyurmuşlardır:


Gökten hikmet yağar fakat içinde şu dört şey bulunan gönle inmez.!


1-Dünyaya meyleden gönül.


2-Yarının tasasını düşünen kimse.


3-Kardeşine haset eden hasetçi kişi.


4-İnsanlara üstünlük sevdasına düşen kimse.


Dur yolcu...!  özgürlüğünü kaybetmiş gönüllerimiz feryat figan inlemekte"  ben böyle mutlu olmam...! " diye fakat kulaklarımız örtülü olduğundan duymamak için direniyoruz. Manaya olan ilgimizi  ne kadar artırırsak ve öğrendiklerimizi yaşamaya çalışırsak bundan kurtulabiliriz.  Hazret-i Pirin dediği gibi "Mana aleminin güneşi doğduğunda, madde aleminin güneşi kaybolur. " Dünyaya değer vermemek Allah dostlarının kalplerini aydınlatmış vicdanlarını tertemiz gönüllerini sevgi ve şefkât mekanı haline getirmiş, söyledikleri sözlerin hakikatı yüzyıllar ötesine taşımıştır. " Tamahkar insan ise hasetçi ve bencildir sevgisi de sahte menfaat ve çıkar hesapları üzerine kuruludur.


Efendimizin - sallalahu aleyhi vesellem-  sıkça  yaptığı dua "Allah’ım bize eşyanın hakikatini göster."  ne kadar önemlidir bu dua bir yönüyle de dünyanın faniliğine aldanmamayı öğretir . Yaratılan cümle eşya  ve ölüm hayatın  fani olduğunu resmederek bizi ikaz etmektedir Baki olana tüm kalbimizle bütün varlığımızla yönelmemiz için.


(devam edecek...)

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]