Sevgili Sabri Bey baba, ben size canı gönülden baba diyorum, hem bize bir baba gibi yol gösterdiğiniz hem de gerçek babamdan küfür ve annem korumasa dayaktan başka birşey görmediğim için. Ben size evimizde biraz önce gerçekleşen ve yıllardır defalarca benzerini yaşadığımız ve beni bu satırları yazarken gözyaşları içinde bırakan durumu ve ne yapmamız gerektiğini danışmak için yazıyorum. Gençliğinden beri ve hala annemi başka bir kadınla aldatan babam bu kadından doğan oğlu baba bir kardeşim bizim yanımızda oturuyor, annem senelerdir, çıkını çıkarmadan ev hanımı diye tahammül ediyor, bir itirazı ysesi yükselse babam denen adam SÜRAHİYİ KAFASINA ATMAKLA TEHDİT EDİYOR, ÜSTÜNE ben annemi korumasam dövmeye çalışıyor, küfrediyor, Çok çok afedersiniz Edep ediyorum, S.ktiğim, ikimize birden S.ktiklerim, Dinini S.ktiklerim, Kitabını S.ktiklerim, Avradını S.ktiklerim, Şerefsizler, Pislikler, Kansız, Kansızlar diyor, yıllarım bu sözleri duymakla geçti annem de hiç küfretmez, bana da küfretmemeyi öğretti. Üvey kardeşim de annemi ve beni döver, babam denen adam annesine babamın yıllardır beraber olduğu ve anneme kötü davranması için o babam denen adamı kışkırtan kadına kalmaya Kasım ayında gece kalmaya gitmişken, çamaşır makinasından çıkan koyu renkli çamaşırlarla hırka, erkek pantolonu ikimizi de dövdü, annemin gözlüğü zedelendi, annemin sırtına vurmasından annemin ciğerleri ve sırtı devamlı ağrıyor, en son geçen doktora götürdüm, filmler sonucu sırtınıza darbe almışsınız, fizik tedavi görmeniz gerek dediler. Bugün Allahın verdikleri ile annem çorba ve salata yaparken ben de bir poğaça yapayım, kepekli unun son kullanma tarihi 6 Martmış bozulmadan değerlendirelim dedim. Yoğurdugumm ellerimle şekil verdim, yemeğe yetişsin süratiyle ellerimin yağını akıtmadan önceden bir kaseye kırdığım fırçasını da içine koyduğum yumurta sarısını poğaçaların üstüne sürerken apartmanın iç kapısı çaldı, üvey kardeşim geldi, mutfak dar girişteki masanın üstünde fırın tepsisi yumurta sarısı sürüyorum, biraz dur ellerim kirli, anneminde elleri salata için kestiği malzemelerden kirli Ayaç dedim, bana Allah cezanı versin dedi,tekrar kapıyı çaldı, girişin hemen yanındaki odada oturan babam denen adama, babasına, baba kapıyı açarmısın bizim ellerimiz kirli dedim, en sonunda ayaklarını uzatıp yatar vaziyette hep durduğu kanapeden kalktı oda kapısını açtı tam o çıkarken üvey kardeşim yine o bedduayı okudu ben de inanın Sabri babam söylediklerimin her harfi doğru "niye Allah cezanı versin diyor, ellerim kirli dedim" babam denen adam ona ben Allah cezanı versin demişim gibi bana şerefsiz, açıyorum ya niye bana Allah cezanı versin demez mi?, bir dolu hakaret ve kötü sözü saymaz mı ve o oğlu söylediğini inkar etmez mi, üstelik o oğlan hep kullanır bu sözü bedduayı. Ben katil olmadan, ya da öldürülmeden, ya da intihar etmeden çıkalım istiyorum bu evden 28 yaşında inanın 100 yaşındakinden yaşlı oldum, gülmeyi unuttum, 2009 Mayısından beri Hamdolsun ki aynı işteyim, sigortam var ama işçi olarak aldığım aylık asgari ücret ne yapalım canım Sabri babam. Kaldık çaresiz, bana ve anneme dua edin, ya Allah hayırlı bir çözüm ya da bunların zulmünden kurtulmak için hayırlı çektirmeden bir ölüm versin. Çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çaresiz Gonca

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :