Babacığım hayırlı cuma geceleri.
Dualarımla yazıma başlamak isterim. Allah'ın selamı sizin ve tüm gönül dostu ailemin üzerine, tüm insanlık alemi üzerine olsun. Efendim beni bu hafta çok etkileyen bir olayı sizinle paylaşmak istedim. Komşumun eşi bir süredir işsizdi. Daha önceleri büro işinde çalışan müşteri ziyaretleri yapan bir beyefendiydi. Bu hafta komşuma,eşinin iş durumunda bir gelişme olup olmadığını sordum. Aldığım cevap beni çok heyecenlandırdı efendim. Çevremde iş arayanlardan hiç duymadığım bir cevap aldım. Bu beyefendi kendisine seyyar bir araba yaptırmış, içine çeşit çeşit peynirler koyuyormuş.Zeytin ezmeli, salamlı, yumurtalı sandviçler yapıyormuş. Tatlı sandviç bile varmış. Her gün sabah namazından önce yola revan olup köprü geçip belediyenin onay verdiği yerde arabasını çekip satışını yapıyormuş. Bilmiyorum babacığım ben çok etkilendim bu haberden. Komşumun eşine inanılmaz bir saygı duydum. Hanımı arabayı da gösterdi. Camekanlı simit arabalarının biraz büyüğü pırıl pırıl bir araba. Camekanın ardında küçük kayık tabaklarda peynirler yeni gelin gibi dizilmişler. Çeçil Peyniri'nden kaşara beyaz peynire kadar. "Ben de sürekli peynir diliyorum diye" gülerek anlatıyor eşi. Merakımı yenemeyip biraz daha soru sorunca bu beyin çocukluğunda pazarda su sattığını öğrendim. İşsiz olduğu dönemde de 'Ben gerekirse limon satar aileme bakarım' diyormuş zaten. Büyük bir keyifle ben şimdi seyyar satıcıyım diyormuş. Ben de tüm bu anlatılanları büyük bir keyif ve arınmışlık duygusuyla dinleyip sizle de paylaşmak istedim. İşte böyle efendim. Ekmeğini taştan çıkartan helal kazançla kendinin ve ailelerinin geçimini temin eden herkese hayırlı işler, bol rızklar diliyor, saygı, sevgi ve hasretle ellerinizden öpüyorum.
Sizi çok seven Mayıs