Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Artık Uyanma Vakti!
Gönderen : "Ufukta Bir Işık"
Tarih : 7/20/2014 3:12:27 PM




Efendim, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım.

Muhterem Hocam, İsrail’in Gazze’de yaptıklarına artık dayanma gücümüz kalmadı. Biz ne yapabiliriz, elimizden ne gelir diye düşünürken okuduğum bir haber yazısı aradığım cevabı bana anında vermiş oldu: “Eğer iki gün süreyle kimse Coca-cola içmezse İsrail ekonomisi iflas eder” deniyordu bu haberde. Lütfen, çok rica ediyorum, bütün gönül dostlarına arz ediyorum, artık bu kola denilen illeti evlerimize sokmayalım. Kendi elimizle kendimizi zehirletmeyelim. Bizi ticaret maskesi altında içeriği hala çözülemeyen ve bir sır olarak tutulan kola zehiri ile zehirlemelerine daha fazla müsaade etmeyelim. Ama içmeden yapamıyoruz diyen dostları duyar gibiyim. Evet, eğer iradenize ölüm pahasına da olsa sahip olmaya niyet etmezseniz içmeden yapamazsınız, çünkü içine bağımlılık yapacak maddeler katılıyor. İster istemez o kolaları hamburgerleri canımız çekiyor, yemez veya içmezsek kendimizi kötü hissetmeye başlıyoruz. Çocuklarımız yemek beğenmiyor, hamburger diye tutturuyorlar. Bir tanıdığım yazlığa gittiklerinde kızının gece, gündüz sadece hamburger yemek istediğini fark etmiş. Şüphelenmiş. Yazlık civarında işletilen hamburgerciden şüphenmiş ve zabitaya ürünlerden bir parçayı inceletmiş. İçinden uyuşturucu çıktığını hayretle anlatmıştı.

Sayın Büyüğüm, çok sevdiğim, değerli bir insanı uzun bir aradan sonra gördüğümde adeta vucudunun enkaza döndüğünü gördüm altı ay kadar önce. Çok üzüldüm ancak kendisine bunu belli etmedim. Onunla sohbet ederken içimden hep Allah Allah acaba bu insana bir iki yıl içinde ne oldu da böyle oldu diye düşünürken cevap anında kendisinden gelmişti yine. Sohbet sırasında çantasından bir “Light Kola” çıkardı, masaya bıraktı ve her gün bir kutu kola içmezsem rahat edemiyorum dedi. Çok şaşırmıştım. Bu kadar kısa sürede olayın sebebinin ortaya çıkabileceğini gerçekten düşünmemiştim.

Sayın Hocam, bugün ülkemiz insanı yurt dışından gelen şampuanlar (Türk insanının kellik oranı günden güne artıyormuş), civalı aşılar (aynı aşının civasız içerikleri kendi üklerinde civalı olanları bizde pazarlanıyormuş), çocuklarımızı büyüdüğünde “apt”al yapmak üzere tasarlanan bebek mamaları (otizm giderek artıyor ve sebebi bir türlü konulamıyor. Sebebinin civalı aşılar ve kimyasal madde katkılı gıdalar olduğuna dair bilimsel çalışmalar mevcut), margarinler, dondurmalar (hep yurt dışı menşeli şirketlerin ülkemizde yerli adlarla açtıkları firmaların ürünleri) bebek bisküvileri, deterjanlar, diş macunları ile (diş macunlarının olmazsa olmazı olarak sunulan ve beyinde zamanla peyder pey tahribat yapan sodyum florürürün fare zehiri yapımında kullanıldığını biliyor muydunuz?) gün be gün zehirleniyoruz. Hem de kendi ellerimizle güle oynaya zehirletiliyoruz. Sayın Hocam sizin bir sözünüz var “Düşman çiçek göndermez” diye. Biz ne sanıyoruz???? Bize şifa reçeteleri yollandığını mı...??? Türk insanını daha mutlu, daha zeki, daha başarılı, daha sağlıklı, daha zinde yapmak için bu güle oynaya kan içen, bundan zevklenen ülkelerin daha mutlu olmamız için sağlıklı ürün pazarlayacaklarını mı zannediyoruz …. Ne büyük gaflet…. Lütfen, lütfen artık uyanalım.

Hastaneler giderek çoğalıyor. Her semte, her kasabaya hastane eklenir oldu. Ne oldu bize???? Bu işin çözümü bu mu???? Lütfen artık uyanalım. Evet bizlere silahla soykırım uygulanmıyor, çünkü buna yürekleri yetmez, ama bize de kendi ellerimizle, kendi paramızı gönül rızası ile elimizden alarak soykırım yapıyorlar, “bizi de bilmeden, hiç istemeden alet ederek” soykırım yapıyorlar, sonra bununla alay edip, bizimle eğleniyorlar. Maalesef ülkemizde gıdalar üzerine yeterli denetim yapılmıyor. Ülkemizin bal üretim kapasitesinin beş katı miktarında bal satışı yapan bal tüccarları tv’lerde satışları yapıyorlar, üstüne ev, araba, polen, altın hediye ediyorlar. Hala sanki o ürünler hakiki balmış gibi satışlara devam ediliyor, müsaadeler devam ediyor.

TV’lerde aldatıcı, sempatik, dost maskeli reklamlara ne kadar da kolay aldanıyoruz Yarabbi… Yerli markalar altında üretilen ancak lisansı aynı olan rünleri yerli malı zannetmekle, ama bu yerli kola demekle de aynı gafleti yaşıyoruz. Lütfen Dostlar artık uyanalım. Bu oyunlar artık bize sonuna kadara açılsın… Bu oyunların hiçbir türlüsüne artık kanmayalım.
Artık uyanalım.
Lütfen….
Lütfen…
LÜTFEN….

KENDİMİZİ DÜŞÜNMÜYORSAK BARİ ÇOCUKLARIMIZI DÜŞÜNELİM, GAZZEYİ DÜŞÜNELİM, GAZZEDEKİ ÇOCUKLARIMIZI DÜŞÜNELİM….

UNUTMAYALIM, İÇTİĞİMİZ HER KOLA YUDUMU BİR FİLİSTİNLİ KARDEŞİMİZİN KANIDIR.

BU KADAR GAFLET ARTIK YETER…

YETER!!!


...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]